Günhan Ulusoy konuşmasında;
"Tarih boyunca orta Asya’ dan Anadolu’ ya birbirinden farklı birçok medeniyet ve kültürle yaşanan etkileşim ve yine orta Asya’ dan Anadolu’ ya çok geniş bir coğrafyaya yayılmış toprakların sunduğu ürün çeşitliliği, eşi benzeri olmayan bir mutfak kültürümüzün oluşmasında önemli rol oynadı.
İnsanlık buğdayın, arpanın ve mercimeğin tarımına binlerce yıl önce Anadolu’da başladı. Hayvanlarını bu topraklarda besledi. Ülkemizin mutfak kültürü binlerce yıldır süregelen bu süreçle birlikte zenginleşti.
Bu zenginlik günümüzde, özellikle son yıllarda coğrafi işaretli ürünler haline dönüştü. Mahreç, menşe ve geleneksel ürün olarak tescillenen ürünlerimizin sayısı 900’ ü aşarken, 750’ yi aşan ürünün tescil işlemleri devam ediyor. Coğrafi işaretli ürünlerimizin yüzde 80' ine yakını gıda ürünü iken bu ürünlerin
yüzde 40’ ı oda ve borsalarımız tarafından tescil ettirildi. Avrupa Birliği’ nden tescilli ürün sayımız ise 7 tane. Avrupa birliği nezdinde tescil işlemleri devam eden ürün sayımız 23 adet.
En fazla coğrafi işaretli ürüne sahip bölgemiz Karadeniz Bölgesi (144). Samsun mahreç, menşe ve geleneksel ürün tescilli 16 ürünü ile Türkiye’ de ilk 10 içerisinde. Borsamız tarafından tescili gerçekleştirilen Çakallı Menemeni Türkiye’ nin geleneksel ürün olarak, g1 kodu ile, tescil edilen ilk ürünüdür.
Gıdaya erişimi güvence altına almamız önemli…
Dünya nüfusunun hızla artışı, iklim değişikliği, tarım alanlarının azalması gibi etkenlerin sonucunda tarımsal arzın düşmesi, kriz ve salgın gibi gelişmeler, tüm dünyaya tarımı ve dolayısıyla gıdaya erişimi güvence altına almanın önemini bir kez daha gösterdi. Bunların üstüne korona virüs salgınının etkileri ve ortaya çıkardığı belirsizlikler, mevcut sorunları daha da kötüleştirdi ve üreticiler için durumu daha da zorlaştırdı. Tüm bu faktörler nedeniyle küresel gıda güvenliği dünya genelinde bozulmaya devam ediyor. Güvenli-sağlıklı gıdaya erişim, gıda güvenliği her zamankinden daha önemli hale geldi. 2020 yılı Küresel Gıda Güvenliği Endeksine göre ülkemiz 113 ülke arasında genel puanlamada 47’nci sırada yer almıştır. Bu endekste, Türkiye ekonomik karşılana bilirlikte 65’inci, fiziksel ulaşılabilirlikte 24’üncü, kalite ve gıda güvenilirliği boyutlarında 43’üncü, doğal kaynaklar ve dayanıklılık endeksinde 53’üncü sırada bulunmaktadır.
Gıda fiyatlarındaki yükseliş ise dünyanın ve ülkemizin önündeki en önemli bir başka sorun.
Uluslararası tarım ürünlerindeki fiyat artışlarının altında yatan sebeplerin başında pandemi, iklim değişikliği,
ülkelerin korumacı önlemleri, rekolte düşüklüğü, Çin gibi bazı ülkelerin yüklü alımları ana sebepler olarak sayılabilir. Ülkemizde uzunca bir süredir enflasyondaki artışın altında yatan temel sebep olarak, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış olarak gösteriliyor.
Türkiye Ürün İhtisas Borsası’ nda işlem yapmak için gerçekleştirilen başvuru sayısı 5 kat artmıştır.
Bilginiz dahilinde olduğu üzere Borsamızın öncülüğünde, şehrimizin tüm dinamiklerinin sonsuz katkıları ile Türkiye’ nin ilk ihtisas gıda organize sanayi bölgesi kuruldu ve faaliyete geçirildi. Samsun tarıma dayalı sanayinin önemli merkezlerinden biri olma yönünde hızla ilerliyor. Çiftçilerimizin alın teriyle ürettiği ürünleri, bu bölgede kurulan sanayi tesislerinde katma değeri yüksek ürünlere dönüştürerek tüm dünyaya ihraç edebilmeyi ana hedef haline getirmeliyiz. Bu amaçla 2003 yılında hizmete açtığımız Samsun Ticaret Borsası Gıda Laboratuvarı akreditasyon yelpazesini her geçen yıl genişleterek tarım sektörümüzün dış ticaretine hizmet vermektedir.
Diğer taraftan bölgede üretici firmalarımız tarafından lisanslı depoların kuruluyor olması son derece önemli bir gelişmedir. Lisanslı depo işletmecilerince oluşturulan elektronik ürün senetleri ile elektronik ürün senetlerine dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin ticaretinin yürütülmesini sağlamak ve borsacılık faaliyetlerinde bulunmak üzere 2018 yılında kurulan ve borsamızın da önemli paydaşlarından biri olan Türkiye Ürün İhtisas Borsasının işlem hacmi her geçen gün artmaktadır. Geçen yıldan bugüne kadar borsamıza Türkiye Ürün İhtisas Borsası’ nda işlem yapmak için gerçekleştirilen başvuru sayısı 5 kat artmıştır.
Tarım ve gıda potansiyelini gözler önüne serecek
Fuarımız sektörel anlamda birçok amaca hizmet ederken aynı zamanda, bölgemizin tarım ve gıda potansiyelini gözler önüne sererek kamuoyunun ve dolayısıyla halkımızın tarımın ve gıdanın stratejik önemine karşı farkındalığının artmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Bir sonraki fuarımızda da bir arada bulunmak temennisiyle, Gurme 2021’ in ilimize, sektörümüze ve ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum." dedi.
